ZAYIFLAMADA İLAÇ KULLANANLAR NE DİYOR?...
Bu konuda söylenebilecek belki çok şey var, belki de
aslında hiçbir şey yok. Bu noktaya kadar olan yöntemlerin çoğunun işe
yaramadığını, çoğunun ise kesin sonuçlar ortaya koyamadığını söyledik
hep. Bu konularda söz konusu olan genel bir başarısızlık, zayıflayamamak
ya da yeniden kilo almakla ilgiliydi yorumlarımız.
Ama işin içine ilaçlar girmeye başladığı zaman; beni, sizleri, hatta tıp dünyasını bile aşan korkunç bir sektör daha ortaya çıkmış demektir. Ve bu sektörün zararı sadece başarısızlık değil, aynı zamanda varoluşumuzun tehdidi de olmaktadır.
Ama işin içine ilaçlar girmeye başladığı zaman; beni, sizleri, hatta tıp dünyasını bile aşan korkunç bir sektör daha ortaya çıkmış demektir. Ve bu sektörün zararı sadece başarısızlık değil, aynı zamanda varoluşumuzun tehdidi de olmaktadır.
Obezitenin bu kadar hızla büyümesi ve gittikçe kârlı
bir sektör haline gelmesi elbette ki ilaç sektörürün de gözünden
kaçmayacaktı. O nedenle son yıllarda birbiri ardına zayıflama mucizesi
vadeden ilaçlar piyasada yerlerini almaya başladılar çoktan. Bu
ilaçların çoğunun yan etkileri de maalesef yeni hastalıklara davetiye
çıkaran türden. Sadece bu kadarla kalsa belki geçiştirmek mümkün
olabilir ama can almaya kadar giden hikâyeler de pek nadir duyduğumuz
şeyler değil.
Obezite tedavisinde FDA onaylı iki ilaç
kullanılıyor: Xenical ve Reductil. 2004 rakamlarına göre Roche
tarafından üretilen Xenical’in tek başına yıllık getirisi 472.6 milyon
dolar.
Bu konu ile ilgili ülkemizin gelmiş olduğu noktayı,
Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Sayın
Halil Çoşkun çok net olarak açıklamıştır:
“Sağlık Bakanlığı’nın ilaçlara müdahale etmesi
gerekiyor. Bu ilaçlar uygun durumlarda raporla satılan ilaçlar. Ve hiç
de ucuz değiller. 28 tablet 100 YTL üzerinde. Devlet bunları obezite
hastalarına ücretsiz olarak temin ediyor. Ve bu ilaç en az 2-3 yıl
kullanılıyor. Maliyeti artık siz hesaplayın. Amerika’da, Fransa’da ve
İtalya’da bunun araştırması yapıldı. Harcanan paraya karşılık tedavinin
kesinliği yok.’’
Bu rakamlara, bir de özel olarak kendi bütçesinden
alanları eklersek ortada ne kadar büyük bir kâr beklentisi olduğunu
tahmin etmek güç olmasa gerek.
Bu konu ile ilgili bilimsel yorumlar ekleyip, rakamlar ve istatistiklerle sizleri herhangi bir yönlendirmeye itmek değil amacım.
Bu konu ile ilgili bilimsel yorumlar ekleyip, rakamlar ve istatistiklerle sizleri herhangi bir yönlendirmeye itmek değil amacım.
Günümüzde insanlar, biyolojik bakımdan zayıf ve
daha az dirençlidirler. Ayrıca çoğunlukla Tıp ve Ecza biliminin
ürünlerine bağımlı hale gelmiş ve sağlıkları konusunda aşırı hassas bir
hal almışlardır. Yani sürekli olarak tıbbi ürünler ve ilaçlarla sağlıklı
kalabilmekte, böyle olması gerektiğine inanmakta ve
inandırılmaktadırlar. Ama bir noktadan sonra kendi potansiyelimizin
farkına varma zamanının geldiğini de düşünmek gerekiyor. İnsan; canlı
olarak gerek bedenen, gerekse düşünebilen olma özelliği ile zaten diğer
canlıların çok üstünde yaratılmıştır. O halde kendimizi tıp bilimi de
dahil olmak üzere her türlü dış etkenin ellerine bırakarak,
evcilleştirilmiş birer ruh haline getirmeyelim.
DEVAMI İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder